TASARIM PROGRAMI BİLMEK VE BİRAZ MALZEME BİLGİSİ NE İŞİNİZE YARAR?

Merhabalar. Bu yazıda bahsedeceğim konu hakkında bir youtube kanalı başlangıcı yapmak istiyordum ancak vakit yetmeyince yine yolumuz buraya düştü. Yoksa kanal introsunu bile yapmıştım yani. Nasip diyelim. Youtube işini bilahare ele alacağım.

Biliyorsunuz ağızlara pelesenk olmuş tüketim çılgınlığı üzerine konuşmak muhabbetlere iyi katık oluyor ama gel gelelim günlük hayatımızda laf dışında bir şey üretmeye pek de fırsat bulamıyoruz. 3 boyutlu yazıcılar çıkmış muhabbeti sıktı artık mesela. Evet 3 boyutlu yazıcılar çıktı da o makineden bir çıktı alabilecek 3 boyutlu tasarım programını bilen kaç kişi var acaba? Yani insan ilgi duyabilir, konuşabilir buna itirazım yok. Fakat insan zamanını yapamayacağını bildiği büyük şeyler hakkında konuşmakla tüketmek yerine yapabileceği şeylere kafa yormakla geçirmeli bence.

Bu yüzden yazı için seçtiğim konu bu yapabileceğimiz küçük şeyleri nasıl yapabileceğimizle ilgili. Sihirli sözcük yapmak kelimesi. Yani herhangi bir şey üreten, var olanı geliştiren, bir değer katan. Bu kavram günümüzde "maker" olarak ünlendi. Ünlendi diyorum çünkü bu kavram özü itibariyle bizde mevcuttu. İlkokuldaki iş eğitimi derslerini hatırlayın. Bir zamanlar TRT'de yayınlanan el işi üretim belgesellerini hatırlayın. Tel arabalar, bilyeli tekerler, kornişlerden yapılan kızaklar, ninelerimizin atık malzemelerden yaptıkları ve dahası. Yani aslında "kendin yap" (DIY-Do It Yourself) akımı varmış bizde zaten.

Dijital nimetlerle bu iş boyut değiştirdi. Üretimde dijitalleşmenin ilk adımları 1950'lerin başında ortaya çıkan CAD/CAM teknolojileri olmuştur. CAD (Computer Aided Design) yani bilgisayar destekleri tasarım ve CAM (Computer Aided Manufacturing) yani bilgisayar destekli imalat. Bunların ne olduğunu herkes biliyor artık. En temel ifadeyle bilgisayarda tasarlanan bir parçanın uygun malzemenin işlenmesiyle üretilmesi diyebiliriz. Üretim teknolojileri geniş bir konu. Burada çeşitli CNC tezgahlar, kesiciler, 3 boyutlu yazıcılar, kalıpçılık vs. birçok faktör var. Kısaca herkes evine CNC tezgah, 3D yazıcı, kesici vs. alamaz ama bu makinelerin masaüstü versiyonlarının da piyasaya çıkmasıyla kişisel üretim devrimi denilen olay başlamış oldu.   

Bu alanda ilk öncülüğü Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Bitler ve Atomlar Merkezi’nin (Center for Bits and Atoms) dijital üretim ve hesaplamaya yönelik bir eğitim destek programı bileşeni olan Fab Lab’lar (Digital Fabrication Laboratory) yani dijital üretim laboratuvarları ile yapmıştır. Şuan ülkemizde Fablab ağına dahil 13 atölye bulunmakta. Bu laboratuvarlar içerisinde üretim araçları ve öğrenme imkânları bulunuyor. Amaç yeniliği, icat yapmayı ve yerel girişimciliği teşvik eden teknik bir prototip platformu oluşturmak. (detaylı bilgi için: www.fablabs.io)  Son yıllarda devlet destekli projelerle özellikle çocuklar için kurulan bu tarz üretim atölyelerini duymuşsunuzdur. İyi de neden sadece çocuklar için?  

Yani yetişkinler için bu imkânlar yok şuan. Birkaç girişim gördüm fakat yaygın değil tabiki. Olanlar da büyük şehirlerde. Belki olsa bile vakit bulup gidemeyeceğiz değil mi? İşte dananın kuyruğu burada kopuyor ahali. Konuyla ilgili daha çok söylenecek şey var ama ben sadede geleyim. Madem fiziki ortamda üretemeye imkan yok, biz de dijital ortamda üretmesini bilelim diyorum. Aslında ona da imkan var. Yani evde çizdin diyelim projeni. Lazer kesim, CNC, folyo, pleksi vs. ne lazımsa bir sanayi turu yaparsın ya da açık hava reklamcılarını ziyaret edersin bulursun aradığını.

Dijital üretim için ise ihtiyacımız olan şey tasarım programları. Bu konuda çeşitli alternatifler var ama ben işimi görecek kadar kullandıklarımı söyleyeyim. Basit mobilya çizimleri, stant tasarımı, totem tasarımı gibi 3 boyutlu işler için SketchUp kullanıyorum. Onu da detaylı bilmiyorum yani. İşimi görecek kadar biliyorum diyelim. 2 boyutlu kesme/kazıma işi varsa eğer Adobe Illustrator kullanıyorum. Yani vektörel bir program olması yeterli makinenin tanıması için. Coreldraw da olabilir bunun için. Yine fotoğraf ve sunum işleri için Adobe Photoshop, çok sayfları işler için ise Adobe Indesign. 

Program işleri önemlidir. Gelin "Alet işler el övünür" atasözünü de dijital düşünelim. Yani bir veya birden fazla programa ne kadar hakimseniz yaptığınız işin kalitesi ve verimi o kadar artıyor. Mesela bir keresinde toplam 600 küsür tane yaka kartına isim yazılması gerekiyordu. Tasarımı yaptım sıra geldi isimleri ve unvanları yazmaya. Eğer Adobe Indesign programını bilmeseydim Excel'deki listeyi tek tek yazacaktım ama programın muhteşem "data merge" özelliği ile bu işlemi yapmak sadece 1 dakikamı aldı.

Lafı uzatmadan bu programları bilirseniz neler yapabilirsiniz noktasına geleyim. Bunlar ne iş yaparsanız yapın vakit ayırabileceğiniz, günlük hayatın akışına uygun şeyler. 

1. Dolap mı yaptıracaksın? Kendin Çiz.

Odada boşluk olan yere yüklük ve dolap yaptırmayı düşünmüştük. Kağıda çizmek yerine ölçüyü alıp SketchUp ile birebir çizdim. Bu tip işlerde render almanıza da gerek yok. Bu şekilde hem kendiniz tasarlamış hem de mobilyacıya net bir şekilde tarif etmiş olursunuz.


 2. Hoş geldin bebek! Şimdi bir de kapı süsü lazım değil mi?

Bunu oğlum için yapmıştım. Ona özgü olsun istemiştim. Bu tasarımda 2 katman var. Sert malzemeyi Illustrator'de çizdim. Sonra lazerde kestirdim. Sert malzeme dediğim reklamcıların kullandığı dekota/forex. Üzerine ise yine Illustrator'de aynı ölçülerde yaptığım tasarımı bastırıp ve kestirip yapıştırdım. Yani bu proje için lazer kesim ve bas-kes makinesi gerekiyor. İkisini ayrı ayrı yerlerde yaptırdım.

Not: Kesim işlemi CNC'de de yapılabilirdi ama Ömer yazısındaki ince girintiler nedeniyle lazerde kesim yapıldı. Aslında çok ince CNC uçları var onlarla da çok rahat yapılır ancak makine sahibi uç değiştirme işine girmez. Ya da o ince uçlar herkeste bulunmayabilir.


3. Şu rafları alsak duvarda nasıl durur acaba ya?

Rafları asacağınız duvarın ölçüsünü alın. Sonra o duvarın fotoğrafını çekin. Mesela rafın asılacağı alanın eni 4 metre boyu 2 metre olsun. Illustrator'de ya da Photoshop'da bu boyutta ya da daha küçük ölçeklenmiş bir belge açın. Rafların şeklini çizin. Mesela aşağıdaki altıgen. Karşıdan bakıldığında et kalınlığı görünecek. Yani her ölçüsünü birebir çizin. Bu şekilde ölçülü olarak rafların nasıl duracağını görebilirsiniz. 


4. Arabaya şu jantı taksam, ya da krom nikelaj falan yapsam nasıl durur acaba?

Jantın ya da başka bir aksesuarın satıldığı siteden görseli alın arabanıza Photoshop ile montajlayın. Yani Photoshop ya da başka bir program olabilir. Bu şekilde daha net karar verirsiniz. 

Aşağıdaki örnekte hızlıca jantları değiştirdim, camlara film çektim, kapı kollarını nikelaj yaptım, yan krom çıtaları ekledim ve ön çamurluğa bir sticker kondurdum.  


5. Biraz da malzeme ve basit üretim bilgisi.   

CNC makinelerinden bahsetmiştik yukarıda. Basit bir CNC makinesiyle mdf, suntalam, ahşap gibi malzemeleri kesebilirsiniz. Bu örnekte bize ayna lazım oldu. Beyaz çerçeveli yuvarlak ayna bulamadık bir türlü. Bir tane sipariş verdim onu göndermedi sorumsuz firma. Çok mu zor yani? Kendimiz yaparız. 

 Lazım olan şeyler; 70 cm çapında yuvarlak bir suntalam ya da mdf ve 4 cm çerçeve olacak şekilde üzerine yapıştırılacak 62 cm çapında yuvarlak ayna. Mesela bunun için program bilmenize gerek yok. CNC makinesi ve köşe bantlama makinesi olan bir mobilyacı ve aynacı/camcı olması yeterli. Önce mobilyacıya gidiyorsunuz. Ahşabı (sunta/mdf/ahşap) kestiriyorsunuz. Sonra aynacıya gidip aynayı kestirip kenarlarını rodajlatıp (el kesmemesi için kenarların işlenmesi) ahşabın üzerine yapıştırtıyorsunuz. Arkasına askı demirini taktırmayı da unutmayın. Ben unuttum sonra kendim taktım. Siz unutmayın.

Yine burada raf örneğindeki gibi aynayı asacağınız yerin fotoğrafını çekip nasıl duracağına bakabilirsiniz. Yuvarlak olduğu için ben çekip bakmıştım. Çünkü çap ölçüsünün nasıl duracağını kestiremiyor insan. 

Not: CNC ile kestirince fiyat artabiliyor. Bu yüzden ahşap malzemeniz varsa dekupaj testeresi ile siz kendiniz kesebilirsiniz sonra köşe bandı çektirip aynayı yapıştırabilirsiniz. Ama her halükarda mobilyacı ve aynacıya gideceksiniz.


Videoda kenar bandı çekiliyor. 

  


6. Folyolar çok güzel kullanışlı malzemelerdir. Nerede işimize yarayacağı belli olmaz. Bilelim.

Folyoları bilirsiniz. Yapışkanlı kağıt diye bilinen kaplama malzemesidir. Araç kaplamadan fayans kaplamaya kadar çeşitleri vardır. Daha çok açık hava reklamcısı malzemesidir. Esnek malzemedir. yüzeyi düz olmayan şeyleri de kaplayabilirsiniz. Mesela bir örnek. Direksiyon trimlerinden birinin kaplaması kalkmıştı. Ben de siyah kaplayayım bu kez diye düşündüm. Hoop bir meşgale çıktı ne güzel.
Aşağıda eski ve yeni hallerini görüyorsunuz.


Gerdirerek kaplarsanız esner ve pürüz kalmaz. O çamaşır mandalı nereden geldi bilmiyorum. Ama bir işe yaradığı için oradadır ondan eminim.


  Ve sonuç.


7. Folyo kaplama demişken. Mesela fayans zemin kaplama folyoları var. Kaç metre alacağınızı ve ne kadar ödeyeceğinizi hesaplamak istemez misiniz?
İlk olarak alanın ölçüsünü alıp zeminin planını çizin. Sonra Illustrator, Photoshop ya da başka bir programda satılan folyonun genişliğinin ölçüsünde zemine en verimli şekilde uzun diktörtgenleri yerleştirin. Yani bu diktörtgenler folyo oluyor. Bu şekilde ölçü alıp planını çıkardığınız alanı diktörgenlerle kaplayarak ne kadar folyoya ihtiyacınız olduğunu ve fiyatını hesaplayabilirsiniz. Aşağıdaki görselde ben mutfak zeminini çalışmıştım. 

Eğer alanın fotoğrafını çekip nasıl görünecek diye merak ederseniz Photoshop vb. bir program lazım olacak yine. Fayans karelerindeki desenler birbirini tamamlar yani yan yana ya da altlı üstlü dizerseniz süreklilik gösterir. Bu yüzden folyoyu alacağınız siteden görseli indirin. Desenin bir karesini kesip çıkarın yine çoğaltarak doku yapın. Sonra fotoğraftaki zemin üzerine yapıştırıp nasıl duracağını görebilirsiniz. 

8. Aklınıza gelen bir tasarımı görmek istemez misiniz? Kim bilir? Belki üretirsiniz bile!
Program bilgisi burada sadece bir araç. Aklınıza ne gelirse gelsin bir kağıda karalarsınız belki ama aynı heves uyanmıyor programda çizmekle. Programda çizmeden önce de eskizler olabilir tabi ona laf yok. Burada vurgulamak istediğim birden fazla programa hakim olmanın üretkenlik üzerindeki etkisi. Örneğin aşağıdakiler benim tasarladığım totem tabela ve tabaklar. Totemi çizdikten sonra üretim için sanayiye de gittim tabi. Çizim 3 boyutlu olduğu için kolay anlaşıldı ve üretilebileceğini söylemişlerdi. Bunlar biraz daha ileri boyutları tabi ama zor değil emek verince herkes yapabilir. 




9. Ürettikten sonra sunumu da unutmayın.
Bu kısım aslında fotoğrafla ilgili. Ne üretirseniz üretin ürün çekiminin çok önemli olduğunu internet alışverişlerinden bilirsiniz. Ürün fotoğraflarının doğru ışık altında ve doğru tekniklerle çekilmesinden sonra fotoğraf işleme ya da dekupaj için de program bilgisi gerekir. Genel olarak bahsettiğim bu programlara hakim olmak herhangi bir girişimcilik yolculuğunuzda da çantanızdaki silahlar olacaktır. Bir girişiminiz olmasa dahi iş yaşamında ve hayatın her alanında faydasını göreceğiniz şeyler. 

Üretim ve fotoğraf demişken eşimin yaptığı etamin kolyelerden de bir kare bırakayım. O da emek verilen bir üretim sonuçta. Ürün çekim çadırında çekmedim bu fotoğrafı ama gördüğünüz gibi ürünlere odaklanmış bir çekim. Aslında tek tek çekilir ama modeller görünsün diye çekmiştim bunu. 


Tasarım programlarıyla ve diğer her şeyle ilgili kaynaklar iyice çoğaldı. Yani öğrenmemenin bahanesi yok neredeyse. Ben de insanları biraz heveslendirmek için neler yapılabileceğini kendi yaptıklarımdan yola çıkarak anlatmak istedim. Çünkü üretmek ve bir şeylerle meşgul olmak psikolojik tedavi gibi. Umarım faydalı olmuştur. 

Saygılarımla.
  












Yorumlar

Popüler Yayınlar